Mardin – Şanlıurfa – Diyarbakır
Medeniyetlerin Beşiğine Yolculuk
Genel Bakış
1.Gün: Deyrulzafaran Manastırı – Kasımiye Medresesi – Eski Mardin – Şeyh Çabuk Camii – Cumhuriyet Meydanı – Latifiye Camii – Ulu Camii – Abbaralar – Tarihi Ptt Binası (Şahtana Konağı) – Şehidiye Camii:
Gezimizin ilk günü havalimanı iç hatlar terminali Okulda Gezi kontuarı önünde buluşarak başlıyor. Bilet ve gümrük işlemlerinin ardından Mardin’e hareket ediyoruz. Varışımızın ardından özel otobüsümüz ile panoramik şehir turumuza Mor Behrem Kırklar Kilisesi ile başlıyoruz. Kilise görevlisinden alacağımız bilgilerin ardından Mardin’in dar sokaklarında yapacağımız yürüyüşle Mardin müzesi, Latifiye Camii ve bölgenin en önemli yapılarından biri olan Ulu Camii’yi görüyor ve fotoğraflıyoruz. Ardından birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmış PTT binasını geziyor, Şehidiye Camii ve Medresesi ziyaretimiz sonrası Mardin’in sembollerinden olan Abbaralardan geçip aracımıza binerek, Kasımiye medresesine ulaşıyoruz. Selçuklu döneminde üniversite denginde eğitim veren bu olağan üstü mimaride Güneydoğu kültüründeki eyvan felsefesini öğrenip gezilerimizi tamamladıktan sonra rotamızı 1932 yılına kadar Dünya’daki Süryani halkının merkezi konumunda bulunan Deyrulzafaran Manastırına çeviriyoruz. Manastır hakkında edineceğimiz bilgiler sonrasında Mezopotamya’nın Efes’i olarak adlandırılan Dara’ya gidiyoruz. İpek yolu üzerinde bulunan bu antik kentte dünyanın ilk su barajına ait olan kalıntıları, antik dönemde Ahamanişlerin tanrısı Ahura Mazda’ya inanıldığı ve bunun için de bir takım ateş kulelerini, kale (Daras Anastasiupolis), kilise, köprü, su kanalları, su sarnıçları, arasta, kaya mezarları ve sivil yerleşim binalarına ait kalıntıları incelerken yöre halkı ile gireceğimiz ikili ilişkiler ve bizlere Mezopotamya misafirperverliğinin inceliklerini sunma yarışları hoşgörü ve sevginin bölgede ne derece güçlü olduğunu bir kez daha kanıtlayacak. Kalbimizin bir kısmını burada bırakmamızın ardından konaklama için Urfa’daki otelimize dönüyoruz.
2.Gün: Göbeklitepe – Karahantepe – Rızvaniye Camii – Mevlid-i Halil Cami – Balıklı Göl – Sıra Gecesi – Şanlıurfa:
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Peygamberler Şehri Şanlıurfa gezimize başlıyoruz. Görülecek yerler arasında Halil-Ür Rahman Camii, Ayn Zeliha (Balıklı Göl), Rızvaniye Camii ve Hz.İbrahim’in doğduğu mağara, Sipahi Pazarı, Kazzaz pazarı, Hacı Kamil Hanı, Hüseyiniye Çarşısı, Naccar Pazarı, Tarihi Gümrük Hanı, Ulucami ve Mutfak Müzesi de bulunuyor. Ardından arkeoloji müzesi ve mozaik müzesini ziyaret ediyor ve Göbeklitepe’ye hareket ediyoruz. Örencik Köyü yakınlarında bulunan Anadolu’nun ve Dünya’nın uygarlık tarihinin en önemli arkeolojik keşiflerinden biri olan ilk tapınaklarına ev sahipliği yapan, Unesco Dünya Kültür Miras Listesindeki Göbeklitepe Höyüğünün keşfiyle birlikte sadece bölge tarihini değil insanlık tarihini değiştiren, tarihi 12 bin yıl önceye dayanan Göbeklitepe, geçtiğimiz yıllarda National Geographic dergisinin tüm dünyada “Dinin Doğduğu Yer” sloganıyla kapak yapılmıştır. Henüz çok az bir kısmı açılmış olan ve neolitik çağın Hac Merkezi kabul edilen Göbeklitepe hakkında rehberimizden bilgiler aldıktan sonra Karahantepe turumuz için yola çıkıyoruz. İlk kez 1997’de keşfedilen bu önemli arkeolojik alanı geziyoruz. Karahantepe gezimizin ardından şehre dönüyor ve serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından akşam yemeği ile birlikte Urfa kültürünün önemli bir parçası olan Sıra Gecesi programına katılıyoruz. Bu eşsiz deneyim sonrası otelimize ulaşıyoruz.
3.Gün: Diyarbakır Ulu Cami – Hasan Paşa Hanı – Cahit Sıtkı Tarancı Evi – Dört Ayaklı Minare – Keçi Burcu – Mardin Kapı
Otelde alacağımız kahvaltının ardından Diyarbakır’a doğru yola çıkıyoruz. Varışımızın ardından şehir turumuza başlıyoruz. Görülecek yerler arasında Zerzevan kalesi, Tarihi Hasan Paşa hanı, İslam aleminin 5’inci Harem-i Şerifi olarak kabul edilen Diyarbakır Ulu Cami’de bulunmaktadır. Sur içinde Diyarbakır’ın tarihi evlerinden biri olan Ziya Gökalp’ın evi ve Ahmet Arif ile Cahit Sıtkı Tarancı’nın evlerinin ziyareti, (Tadilat ve bakım çalışmaları sebebiyle açılışı gerçekleşmemiş olması durumunda ziyaret gerçekleştirilmeyecektir.) Halit bin Velid’in oğlunun metfun olduğu 27 sahabenin bulunduğu Hz. Süleyman camisini ziyaret ediyor, müze olarak kullanılan meşhur Diyarbakır Hapishanesini içeri girmeden bahçesinden gösterilmesi, meşhur on gözlü köprü ile tarihi surlarda Hevsel bahçelerini gördükten sonra Dicle nehrini görüyoruz. Halit Bin Velid’in 8 ay zorlu bir kuşatmadan sonra fethettiği Çin seddinden sonraki dünyanın en uzun surları sayılan Tarihi Diyarbakır surlarını ziyaret, Keçi Burcu’ndan Dicle nehri, Gazi Köşkü, Hevsel bahçeleri ve on gözlü köprüyü seyretme ardından havalimanına hareket ediyoruz. Bilet ve bagaj işlemlerimizin sonrasında İstanbul’a hareket ediyoruz. İstanbul’a varışımızın ardından bir başka Okulda Gezi organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.







